Rasulallah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Muhakkak ki sizin günlerinizin en fazîletlisi cum'a günüdür. O halde cum'a gününde bana çokça salavât getirin. Çünkü o salavatlarınız bana arz olunuyor."
[Ebu Dâvud]
"Muhakkak ki sizin günlerinizin en fazîletlisi cum'a günüdür. O halde cum'a gününde bana çokça salavât getirin. Çünkü o salavatlarınız bana arz olunuyor."
[Ebu Dâvud]
Sabit el-Bünânî bildiriyor: Sıla b. Eşyem, mezarlığa çıkarak orada ibadetle meşgul olurdu. Yolda oyun ve eğlenceye dalmış gençlerle karşılaştığı zaman da onlara: “Söyleyin bakalım! Bir topluluk yolculuğa çıkmak istemiş. Ancak gündüzleri yol almamış, geceleri de uykuyla geçirmişler. Sizce bunlar
yolculuklarını ne zaman tamamlayabilirler?” derdi. Bu şekilde Sıla ne zaman onlarla karşılaşsa aynı şeyleri onlara tekrar eder dururdu. İçlerinden bir genç durumun farkına vardı ve diğerlerine: “Arkadaşlar! Adam bu sözleriyle bizi kastediyor! Zira biz gündüzleri eğleniyor, geceleri de uyuyoruz!” dedi. Genç bunun farkına vardıktan sonra Sıla’mn peşine düştü, ölene kadar da Sıla ile,birlikte mezarlığa çıkıp ibadet etmeye devam etti
Sâbît el-Bunânî bildiriyor: Adamın biri yemek yiyen Sıla b. Eşyem’in yanma geldi ve Eşyem’in kardeşini kastederek: “Filan kişi öldü!” dedi. Eşyem de adama şöyle karşılık verdi: “O zaman sen de yemeğe otur.
📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
yolculuklarını ne zaman tamamlayabilirler?” derdi. Bu şekilde Sıla ne zaman onlarla karşılaşsa aynı şeyleri onlara tekrar eder dururdu. İçlerinden bir genç durumun farkına vardı ve diğerlerine: “Arkadaşlar! Adam bu sözleriyle bizi kastediyor! Zira biz gündüzleri eğleniyor, geceleri de uyuyoruz!” dedi. Genç bunun farkına vardıktan sonra Sıla’mn peşine düştü, ölene kadar da Sıla ile,birlikte mezarlığa çıkıp ibadet etmeye devam etti
Sâbît el-Bunânî bildiriyor: Adamın biri yemek yiyen Sıla b. Eşyem’in yanma geldi ve Eşyem’in kardeşini kastederek: “Filan kişi öldü!” dedi. Eşyem de adama şöyle karşılık verdi: “O zaman sen de yemeğe otur.
📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
İ𝐥𝐢𝐦 𝐀𝐦𝐞𝐥𝐝𝐞𝐧 𝐎̈𝐧𝐜𝐞𝐝𝐢𝐫
Enes: __ Rasûlullah öldükten sonra siz yaşayıp ne yapacaksınız? Kalkın, o hangi yolda öldürülmüşse siz de o yolda ölün. Vallahi şu anda cennetin kokusunu alıyorum, dedi ve düşmana doğru ilerleyerek şehit oluncaya kadar savaştı."⁵ Cesedi bulunduğunda kılıç…
Evet, bu insanlar mala kavuştu ancak sözlerini unuttular. Ayetteki ifadeye dikkat edelim:
"...Sözlerinden döndüklerinden ve yalan söylemelerinden ötürü..." illet budur.
Bu sebeple kıyamete kadar kalplerinde yer eden bir nifakla cezalandırılırlar. "Allah, kendisiyle karşılaşacakları
güne kadar.." yani Allah (cc) tevbe etmelerini de müsaade etmeyecektir. Bu hal yani münafıklıkla Allah'la (cc) karşılaşacaklardır.
Her birimizin Allah'a verdiği sözleri hatırlama zamanı gelmedi mi?
Ebu Hanzala
Müslümanların Allah'a Karşı Sorumlulukları
"...Sözlerinden döndüklerinden ve yalan söylemelerinden ötürü..." illet budur.
Bu sebeple kıyamete kadar kalplerinde yer eden bir nifakla cezalandırılırlar. "Allah, kendisiyle karşılaşacakları
güne kadar.." yani Allah (cc) tevbe etmelerini de müsaade etmeyecektir. Bu hal yani münafıklıkla Allah'la (cc) karşılaşacaklardır.
Her birimizin Allah'a verdiği sözleri hatırlama zamanı gelmedi mi?
Ebu Hanzala
Müslümanların Allah'a Karşı Sorumlulukları
Hasan el-Basriden bana ulaştığîna göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz ki cennet ehli sıratı geçip cennete girmeden önce bekletilecek ve bazısı bazısından dünyada birbirlerinden yaptıkları zulüm hakkını alacaktır. Sonra onlar cennete girecek ve bu esnada kalplerinde birbirlerine karşı hiçbir kin bulunmayacaktır.
İbn Ebi'd Dünya, el-Ehvâl 262.
Ve İbn Ebî Hâtim 8491.
"Şüphesiz ki cennet ehli sıratı geçip cennete girmeden önce bekletilecek ve bazısı bazısından dünyada birbirlerinden yaptıkları zulüm hakkını alacaktır. Sonra onlar cennete girecek ve bu esnada kalplerinde birbirlerine karşı hiçbir kin bulunmayacaktır.
İbn Ebi'd Dünya, el-Ehvâl 262.
Ve İbn Ebî Hâtim 8491.
Mü'minlerin annesi A'işe (radiyallahu anha) şöyle demiştir:
«Ramazan'ın son on günü geldiğinde, Rasûlullâh ﷺ kemerini sıkı bağlar (sıkı ibadette bulunur ve hanımları ile cinsel ilişkiyi terk eder), geceyi ihyâ eder ve hanımlarına (bu gecelerde ibadete daha çok yönelmeleri için) uyarıda bulunurdu.»
Sahih-i Buhari 2024
«Ramazan'ın son on günü geldiğinde, Rasûlullâh ﷺ kemerini sıkı bağlar (sıkı ibadette bulunur ve hanımları ile cinsel ilişkiyi terk eder), geceyi ihyâ eder ve hanımlarına (bu gecelerde ibadete daha çok yönelmeleri için) uyarıda bulunurdu.»
Sahih-i Buhari 2024
Forwarded from 𝐃ə𝐯ə𝐭𝐢𝐦𝐢𝐳 𝐓𝐨̈𝐯𝐡𝐢𝐝 ☝️🏼
Əs səlamu aleykum va rahmatullahi va barakatuh.
Tağutu inkar edib Allaha iman edən şirkdən və əhlindən bəri olan bütün müsəlmanların bayrami mübarək olsun.
✨ Rəbbim sizdən də bizdən də əməlisaleh əməlləri qəbul etsin.
✨ تقبل الله منا ومنكم، عيدكم مبارك.
Allahummə əəmiin.
Tağutu inkar edib Allaha iman edən şirkdən və əhlindən bəri olan bütün müsəlmanların bayrami mübarək olsun.
✨ Rəbbim sizdən də bizdən də əməlisaleh əməlləri qəbul etsin.
✨ تقبل الله منا ومنكم، عيدكم مبارك.
Allahummə əəmiin.
Kardeşimin ölüm haberi bana önceden zaten bildirilmişti. Zira Allah şöyle
buyurur: “Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.”
Sâbit’in naklettiğine göre: Sıla b. Eşyem’in bir kardeşi vefat etmişti.
Yemek verdiği sırada bir adam gelip “Ey Ebû Sahbâ, kardeşin dediğinde, Sıla “Gel yemek ye, bize haber verilmişti. Yaklaş ye, ne yazık ki bize haber verilmişti” dedi. Adam “Vallahi, benden önce kimse sana gelmiş olamaz, kim sana haber verdi?” deyince Sıla şöyle dedi:
“Allah «Muhakkak sen öleceksin, onlar da ölecektir»²diyor ya.”
Sabit el-Bünânî bildiriyor: Sıla b. Eşyem, yanında oğluyla birlikte bir gazvedeydi. Oğluna: “Evladım! Atılıp savaş ta bunun sevabını âhirette Allah’tan alalım!” dedi. Oğlu da ileti atılıp savaştı ve öldü, ölümü üzerine kadınlar, çocuğun annesi olan Muâze binti’l-Adeviyye’nin yanında toplandılar. Muâze de onlara: “Şâyet oğlumun ölümüyle beni kutlamaya
gelmişseniz hoş gelmişsiniz. Ancak başka bir şey için geldiyseniz geri
dönün!” dedi.
2ZümerSur. 30
📖 Ebu Nuaym Hilyetul-Evliya
buyurur: “Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.”
Sâbit’in naklettiğine göre: Sıla b. Eşyem’in bir kardeşi vefat etmişti.
Yemek verdiği sırada bir adam gelip “Ey Ebû Sahbâ, kardeşin dediğinde, Sıla “Gel yemek ye, bize haber verilmişti. Yaklaş ye, ne yazık ki bize haber verilmişti” dedi. Adam “Vallahi, benden önce kimse sana gelmiş olamaz, kim sana haber verdi?” deyince Sıla şöyle dedi:
“Allah «Muhakkak sen öleceksin, onlar da ölecektir»²diyor ya.”
Sabit el-Bünânî bildiriyor: Sıla b. Eşyem, yanında oğluyla birlikte bir gazvedeydi. Oğluna: “Evladım! Atılıp savaş ta bunun sevabını âhirette Allah’tan alalım!” dedi. Oğlu da ileti atılıp savaştı ve öldü, ölümü üzerine kadınlar, çocuğun annesi olan Muâze binti’l-Adeviyye’nin yanında toplandılar. Muâze de onlara: “Şâyet oğlumun ölümüyle beni kutlamaya
gelmişseniz hoş gelmişsiniz. Ancak başka bir şey için geldiyseniz geri
dönün!” dedi.
2ZümerSur. 30
📖 Ebu Nuaym Hilyetul-Evliya
İmtihanlarda Sıdk
Allah (cc) temiz ile murdarı, doğruyla yalancıyı ayırt etmeden insanları kendi halleri üzere terk etmez.
"Allah, müminleri (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır. Bununla beraber Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğini ayırt eder. O halde Allah'a ve Peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder, takva sahibi olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır."⁸
"Elif. Lam. Mim. İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece 'İman ettik' demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka
ortaya koyacaktır."⁹
8. 3/Âl-i İmran, 179
9. 29/Ankebut, 1-3
Ebu Hanzala
Müslümanların Allah'a Karşı Sorumlulukları
Allah (cc) temiz ile murdarı, doğruyla yalancıyı ayırt etmeden insanları kendi halleri üzere terk etmez.
"Allah, müminleri (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir; sonunda murdarı temizden ayıracaktır. Bununla beraber Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğini ayırt eder. O halde Allah'a ve Peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder, takva sahibi olursanız sizin için de çok büyük bir ecir vardır."⁸
"Elif. Lam. Mim. İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece 'İman ettik' demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka
ortaya koyacaktır."⁹
8. 3/Âl-i İmran, 179
9. 29/Ankebut, 1-3
Ebu Hanzala
Müslümanların Allah'a Karşı Sorumlulukları
Sıla b. Eşyem el-Adevî anlatıyor:
Tîra Nehri köylerinden birine gittiğimizde ben suların güçlü aktığı bir mevsimde su kenarlarında bineğimle dolaşıyordum. Bir gün, dolaştım ama yiyecek bir şey bulamadım.Açlığımın arttığı bir zamanda omzunda bir şey taşıyan iri yarı bir adamla karşılaştım ve: “Omzundakini bırak” dedim. Adam omzundaki şeyi bırakınca ekmek olduğunu gördüm. Adama: “Bana ekmekten ver” deyince, “Eğer istersen yiyebilirsin, ama içinde domuz yağı var” dedi. Adam böyle deyince adamı bırakıp yoluma devam ettim. Sonra omzunda yemek taşıyan başka bir kişi karşıma çıktı. Adama: “Bana bu yemekten ver” deyince, adam: “Ben bunu şu günler için hazırlamıştım. Eğer bundan bir şey alacak olursan bana zarar vermiş ve beni aç bırakmış olursun” dedi. Bu adamı da bırakıp yoluma devam ettim. Vallahi yürürken arkamda uçan bir şeyin sesini duydum ve hemen dönüp bakınca beyaz bir örtüyle sarılmış bir şey olduğunu gördüm. Baktığımda içinde taze hurma olduğunu gördüm.
📖Ebu Nuaym Hiyetul-Evliya
Tîra Nehri köylerinden birine gittiğimizde ben suların güçlü aktığı bir mevsimde su kenarlarında bineğimle dolaşıyordum. Bir gün, dolaştım ama yiyecek bir şey bulamadım.Açlığımın arttığı bir zamanda omzunda bir şey taşıyan iri yarı bir adamla karşılaştım ve: “Omzundakini bırak” dedim. Adam omzundaki şeyi bırakınca ekmek olduğunu gördüm. Adama: “Bana ekmekten ver” deyince, “Eğer istersen yiyebilirsin, ama içinde domuz yağı var” dedi. Adam böyle deyince adamı bırakıp yoluma devam ettim. Sonra omzunda yemek taşıyan başka bir kişi karşıma çıktı. Adama: “Bana bu yemekten ver” deyince, adam: “Ben bunu şu günler için hazırlamıştım. Eğer bundan bir şey alacak olursan bana zarar vermiş ve beni aç bırakmış olursun” dedi. Bu adamı da bırakıp yoluma devam ettim. Vallahi yürürken arkamda uçan bir şeyin sesini duydum ve hemen dönüp bakınca beyaz bir örtüyle sarılmış bir şey olduğunu gördüm. Baktığımda içinde taze hurma olduğunu gördüm.
📖Ebu Nuaym Hiyetul-Evliya
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
"Farz namazı kasten terk etme! Farz namazı bile bile terk edeni Allah korumaz."
(İbni Mâce Fiten 36)
"Farz namazı kasten terk etme! Farz namazı bile bile terk edeni Allah korumaz."
(İbni Mâce Fiten 36)