Telegram Web Link
“Azabından korunmak isteyeni koruyacağına hükmetti.
Bunun Allah’ın Kitabındaki ispatı; “Allah’ın ipine hep birlikte sım sıkı sarılın...”¹ âyetidir, sarılma Allah’a güvenmektir.”

“Dua edenin duasını kabul edeceğine hükmetti. Bunun Allah’ın Kitabı’ndaki ispatı; “Kullarım beni sana sorsacak olurlarsa; (bilsinler ki) ben onlara ( yakınım ve dua ettiğinde dua edenin duasına cevap veririm”² âyetidir.”

Seyyâr Ebu’l-Minhâl der ki: Ebu’l-Âliye’yi abdest alırken gördüm, ona
“Şüphesiz Allah, çok tövbe edenleri sever ve çox temizlenenleri sever”³ dedim. Bana “Onlar suyla temizlenenler değil, günahlardan temizleyenlerdir” dedi.

Ebu’l-Âliye; Ebû Bekr es-Sıddîk, Ali b. Ebî Tâlib, Sehl b. Hanzale,
Ubey b. Ka’b ve başka sahabilerden hadis nakletmiştir.


1 Âl-i imrân Sur. 103
2 Bakara Sur. 186
3 Bakara Sur. 222

📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
Ebû Bekr el-Müzenî bir Cuma gününde, mescidin en kalabalık anlarından birinde şöyle dedi:

Şâyet bana “Şu mescidin içinden en hayırlı kişinin elini tut! deseler, onlara: Müslümanlara en fazla nasihatlerde
bulunan kişiyi banagösterin!”karşılığını verirdim. Bana:“işte budur!”derlerse de hemen onun elinden tutardım.

Yine bana:“Şu mescidin içinden
en kötü kişinin elini tut!” deseler, onlara: “Müslümanları en fazla
kandırıp aldatan kişiyi bana gösterin!” karşılığın verirdim. Bana: “işte
budur!” derlerse de hemen onun elinden tutardım.

Gökten biri: “Biriniz hariç içinizden hiç kimse Cennete 'diye seslense, her müslümanın, söz konusu kişi olma beklentisi içinde olması gerekir.
Yine gökten birisi:“Biriniz hariç içinizden hiç kimse Cehenneme girmeyecektir!” diye seslense, her müslümanın, bu kişi kendisi olur diye korkması gerekir.


📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
"Münafığın alameti üçtür. Konuştuğunda yalan söyler, sözünde durmaz, emanete hainlik yapar."¹⁵

"Dört şey vardır ki, kimde bulunursa o saf münafıktır. Kimde o dört hasletten biri bulunursa onu bırakıncaya dek, onda münafıklıktan bir haslet vardır. Emanete hıyanet eder. Konuştuğunda
yalan söyler. Söz verdiğinde bozar. Düşmanlıkta haddi aşar."¹⁶


Müminlerin emanetler hususundaki hassasiyetleri Allah'a (cc) ve ahiret gününe olan imanlarındandır.El-Mümin
ve Es-Selam olan Rabbleri, bu iki sıfatına aykırı olsa da hainliği cezasız bırakmayacaktır. O kullarını en sevdiği
hasletler olduğu için, mümin ve Müslüman diye isimlendirmiştir. O'nu (cc) en iyi anlayan ve anlatan Rasûlü
(sav) bu iki kelimeyi:

"Müslüman, elinden ve dilinden selamette olunandır."
¹⁷

"Mümin, insanların mallarında ve canlarında kendinden emin
olduklarıdır."
¹⁸
şeklinde tefsir etmiştir.

Münafıklar bu manalardan yoksun oldukları için haindirler. Onların kalplerinde Allah'a (cc) ve O'nun yanında olanlara dair bir rağbet yoktur. Hesap şuurundan mahrumdurlar. İslam davası için tehlikeli olmaları hatta 'asıl düşman' diye isimlendirilmeleri bundandır. Nerede ve nasıl hainlik yapacakları belli değildir.

"Asıl düşman onlardır. Sakın onlardan..."
¹⁹

15. Buhari, Müslim; Ebu Hureyre.
16. Buhari, Müslim; Abdullah bin Amr.
17. Buhari, Müslim
18. İbni Hibban
19. 63/Münafikun, 4


Ebu Hanzala
Müslümanların Allah'a Karşı Sorumlulukları
Ebu Bekr el-Müzenî anlatıyor:
Bir Cuma günü insanlarla dolup taşan
bir mescide gitsem ve onlar hakkında biri bana:

“Bunların en kötüleri kimdir?” diye sorsa: “Cemeeti en çok aldatan kişidir” cevabını verirdim. Bana: “Cemeetini en çok aldatan kişi budur!” dese, ben: “O zaman en kötüleri budur!” derdim.
Zira onlar içinde en hayırlı kişi hakkında, imanı kemale ermiştir, diyemem.

Çünkü böyle demem durumunda bu kişinin Cennet ahalisinden biri olduğunu da söylemiş olurum, içlerindeki en kötü kişi hakkında da, imanla ilgisi olmayan münafık biridir, diyemem. Çünkü böyle demem durumunda bu kişinin Cehennem ahalisinden biri olduğunu da söylemiş olurum.

Fakat onların en hayırlılarının Cehenneme girebilme ihtimalinden yana korkar, en kötülerinin de Cennete girmesini temenni ederim. En iyilerinin Cehenneme girebilme ihtimalinden dolayı korkarken, en kötüleri hakkındaki tavrımın nasıl olmasını beklersiniz ki? En kötülerinin Cennete girmesini temenni ederken de en iyileri hakkındaki tavrımın nasıl olmasını beklerdiniz?

📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
وَهُوَ الَّذ۪ي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنْشُرُ رَحْمَتَهُۜ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَم۪يدُ
(Rahmetinden) ümit kesmelerinin ardından, yağmuru indiren ve rahmetini yayan O’dur. O, (kullarını dost edinen ve müminlerin gerçek dostu) El-Veliy, (her daim övgüyü hak eden ve varlık tarafından övülen) El-Hamîd’dir.

(42/Şûrâ Suresi, 28)
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Abdullah b. Bekr b. Abdillah el-Müzenî, annesinin, kendisine şöyle
dediğini nakleder:

“Baban, kader konusunda tartışan iki kişiyi duyduğunda onları dinlemeyerek kalkıp iki rekât namaz kılmayı alışkanlık haline getirmişti.”

Ebû Hurra anlatıyor: Bekr b. Abdillah el-Müzenî’nin yanına, sebebiyle
vefat ettiği hastalığında girdiğimizde başını kaldırıp: “Allah, kendisine
kuvvet bahşedip, bu kuvveti Allah’a itaatte kullanan veya bir zayıflığından
dolayı itaatte kullanamadığı kuvvetini Ona isyanda kullanmayan kula
rahmet etsin” dedi.

Bekr b. Abdillah der ki: “Bir avuç hurma, bir içimlik su, bir çadır gölgesi
dahi olsa kanaat edeceğin kadarı, dünyalık olarak sana yeterli gelir. Böylesi bir durumda dünyalık olarak sana açılan her bir kapı ile dünyaya karşı olan hoşnutsuzluğun da artacaktır

📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Mübârek b. Fadâle anlatıyor:
Ebû Bekr el-Müzenî’nin, dilinden
düşürmediği şu duayı ettiğini işittim:

“Allahım! Rahmet hâzinelerinden bize
merhamet ver, ondan sonra dünyada ve â h i r e t t e bize azap verme. Bol
fazhndan, helal ve temiz rızık ver, ondan sonra da senin dışında hiç kimseye muhtaç etme. Bunlarla sana olan şükrümüzü, tazimimizi ve sana olan ihtiyacımızı çoğaltmamızı nasib edersin. Senin dışında hiç kimsenin
zenginliğine ve bağlılığına düşürme.”

Sehl b. Eşlem bildiriyor:
Bekr b. Abdillah yaşlı birini gördüğü zaman: “Bu adam benden hayırlıdır; zira benden önce Allah’a kul olmuştur” derdi. Genç birini gördüğü zaman ise: “Bu genç benden daha hayırlıdır; zira (yaş itibariyle) ben ondan daha fazla günah işlemişimdir” derdi.

Yine şöyle derdi: ‘isabet ettiğinizde sevap alacağınız, yanlış olması halinde ise günaha girmeyeceğiniz şeylere tutunun. Ancak isabet ettiğinizde sevap yanlış çıkması halinde de günaha gireceğiniz her türlü işte sakının!” Kendisine: “Bu nedir? diye sorulduğunda: “Kötü zan! Şâyet
zannınızda haklı çıkarsanız sevaba girmezsiniz; ancak haksız çıkarsanız
günaha girersiniz!” derdi

📖 Ebu Nuaym Hilyetul Evliya
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Seleme İbni Ekva’(ra)den rivayet edildiğine göre Resûlullah(s.a.v)şöyle buyurdu:

Bir kimse kibirlene kibirlene sonunda zalimler grubuna kaydedilir. Böylece zalimlere verilen ceza ona da verilir.

■(Tirmizî, Birr: 61)
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Allah (cc) insanlara yüklediği kulluk sorumluluğunu 'emanet' diye isimlendirmiştir.

"Gerçek şu ki, Biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir."
²⁰

Allah Rasûlü (sav) kulların kalbine indirilene emanet demiştir. Huzeyfe (r.a):

"Muhakkak emanet ilk olarak insanların kalplerinin membaına indirildi. Sonra Kur'an ve sünneti öğrendiler. Sonra kişi uyur ve emanet kabzedilir (kalbinden alınır). Öyle olur ki insanlar alışveriş yapar, nerdeyse bir kişi dahi emanetin hakkını vermez ve denir ki: 'Falanca kabilede 'emin' bir insan vardır.' Bir insana ne akıllı, güçlü, zarif denir de, onun kalbinde hardal tanesi kadar
iman yoktur."
²¹

Hayrın başlangıcı emanet; şerrin ve fesadın başlangıcı 'emanetin' insanlardan alınmasıdır. Öyle bir hal alır ki emin olan insanlar isimleriyle bilinir olur. Kulluk ve teklifin dahi 'emanet' olarak isimlendirilmesi bizleri muhasebeye sevk etmelidir. Özelde İslam davasında üstlendiğimiz sorumluluklar, genel olarak da hayatımızda bize 'emanet' olarak
verilenler üzerinde düşünmeliyiz. Bizler bu emanetlerin neresindeyiz? Hayatımızda 'emanet' olan herşey beraberinde bize üçüncüsü olmayan iki sıfattan birini getirir: Hain ve Emin. Allah, Rasûlü ve müminlerin omuzlarımızdaki emanetinde hangi durumundayız?

Bu konuda düşünmek için önümüzde zaman var. Bu süre zarfında hayatımızda bulunan emanetleri ve bu noktadaki hassasiyetimizi kontrol etmeliyiz.

20. 33/Ahzab, 72
21. Buhari, Müslim özetle.

Ebu Hanzala
Müslümanların Allah'a Karşı Sorumlulukları
وَوَجَدَكَ ضَٓالًّا فَهَدٰىۖ
Sen (Kitab’ı ve imanı) bilmezken sana doğru yolu göstermedi mi?

(93/Duhâ Suresi, 7)
2025/02/25 08:32:17
Back to Top
HTML Embed Code: